Masallar Diyarı
Çocukluğunda masal sevmeyen dinlemeyen yoktur. Çocuklara masal anlatmak, onların büyümesi ve psikolojik gelişimi için çok önemli bir faaliyettir. Ayrıca çocuklara hikayeler anlatmak, onların hayal güçlerini ve yaratıcılıklarını beslemeye yardımcı olur. Eski zamanlar günümüze kadar çocuklara farklı şekillerde ve dillerde masallar anlatıldı. Zaman geçiyor devir değişiyor ama küçüklere masal okuma alışkanlığı asla azalmıyor. Büyüleyici perilerden devlere, deniz kızlarından devlere kadar onları dolduran birçok fantastik yaratık sayesinde peri masalları çocukları harekete geçirir, yansıtmalarını ve heyecanlandırmalarını sağlar.
Masallar her kültürün geleneksel hazinesidir. Bu güzel masalları dinleyen çocuklar kendilerini o prens veya prenseslerin yerine koyar ve hayal dünyalarında bir yolculuk başlar. www.uykumasallari.com adresinden geçmişten gelen günümüze gelmiş olan masalları ve günümüzde yeni yazılmış, kimsenin bilmediği masalları öğrenebilirsiniz. Sihirli Şapka, Arıların Şarkısı, Dede Torun gibi yeni masallar sizleri bekliyor. Bizde sizlere bu yazımızda Uyku Masalları adresinden 2021 masalları arasından seçtiğimizi paylaşacağız.
Kırmızı Ördek Masalı
Can o sabah erkenden uyandı takvime baktı, evet işte beklediği gün gelmişti. Hemen üstünü giydi ve hızlı bir şekilde annesinin hazırladığı kahvaltıyı yedi. Çok heyecanlıydı. Tam yirmi bir gün önce Balkızın altına yumurtaları koymuşlardı. Dedesinin demesine göre bugün civcivlerin yumurtadan çıkması gerekiyordu. Koşarak kümesin oraya gitti dedesi de oradaydı. Hiç bir şey kaçırmadığına çok sevindi ve başladı beklemeye.
Bir kaç zaman sonra yumurtalardan biri hareket etmeye başladı, sonra bir çatlak derken sarı bir gaga ve ördek yavrusu ıslak tüyleriyle tam da karşısında duruyordu. Derken ikinci, üçüncü, dördüncü tam beş yavru. Cıvıl cıvıl cıvıldaşıyorlardı. Sırada son yumurta kalmıştı. Ancak onda bir hareketlenme yoktu. Diğer civcivler annesinin etrafında cıvıldaşırken, Can bütün dikkatini son yumurtaya vermişti.
Bütün gün bekledi hava kararmaya başladı, dedesi artık eve gitme zamanı geldiğini söyledi. Son bir kaç dakika daha bekledi ve tam eve gidiyordu ki yumurta hareketlendi, derken bir gaga, derken bir çıtırdama ve hop karşısında bir civciv. Can şaşkınlık içinde civcive baka kaldı. Gözlerine inanamadı karşısında duran kıpkırmızı bir civcivdi. Civcivde aynı şaşkınlık içinde Cana bakıyordu. Can dedesine seslendi ama dedesi çoktan eve gitmişti. Civcivi orada bırakamazdı. Kümese gitti civcivi annesinin altına koymak istedi ama Balkız yavruyu kabul etmedi. Civcivde Canı bırakmak istemiyordu. Yapacak tek şey kalmıştı oda civcivi eve almaktı. Kimseye göstermeden eve nasıl sokarım diye düşünürken kenarda duran boş kutu dikkatini çekti. Civcivi kutuya koydu ve kimseye görünmeden odasına çıkardı. Sabaha kadar civcivle beraber uyudular. Sabah olunca herkesten önce kalktı ve civcivine bahçede bir çit yaptı. Dedesi uyanıp bahçeye geldiğinde çit çoktan bitmişti. Meraklı gözlerle kendisini izleyen dedesine kırmızı civcivini gösterdi. Dedesi de şaşkınlık içinde civcivi incelemeye başladı. Artık aralarında bir sır vardı.
Bütün gün çitin içinde otlayan civciv akşam olunca canın odasında Can ile beraber yatıyordu. Günler böyle geçti gitti artık civciv kocaman bir ördek olmuştu ve o kadar güzel bir ördek olmuştu ki gelen geçen ondan gözünü alamıyordu. Hatta çok para teklif edip ördeği almak isteyenler bile olmuştu. Ama o artık Can’ın en yakın arkadaşıydı ve birbirlerinden ayrılmayı hiç düşünmüyorlardı. O sene Can okula başladı. Kırmızı ördekte onunla okula gidip Can dersten çıkana kadar onu bahçede bekliyordu. Can ile iyi bir ikili olmuşlardı ve hiç ayrılmadılar.
Burada da hikaye bitti.
Kim bilir belki sizinde bir gün böyle bir dostunuz olur.